Saçın
derli toplu ve düzgün olması özellikle işverenlerin dikkatini çeken bir noktadır.
İlk olarak dışarıdan bakıldığında derli toplu görünen bir saçı tercih edin. Ve
o saçla kendinizi iyi hissetmeniz gerektiğini de unutmayın.
Sabah
yataktan kalktığınızdaki yüzünüz ile işyerine gitmeyin. Biraz gözaltı
kapatıcısı ve pudranın üzerine hafif bir allık ve ruju sürerek kendinizi
bakımlı bir hale sokabilirsiniz. Ama unutmayın, makyajın dozunu da
kaçırmamalısınız.
Giyimin
tamamen kuralsız olduğu en serbest çalışılan iş yerlerinde bile haftada iki
kereden fazla açık renk pantolon giymekten kaçınmalısınız. Müşterilerin
birçoğu, açık renk giymiş çalışanları ”güvenilir” bulmuyor. Bu durumda,
gardırobunuzda koyu renk pantolon bulundurmanız sabahları kıyafet seçimi
yapmanızı kolaylaştıracaktır.
Şık
giyinmekle iddialı giyinmek farklıdır. Bu nedenle işyerinizde seksi değil kadın
olmayı hatırlamalısınız. Eğer böyle yapmazsanız ne kadar başarılı olsanız da,
zekanız görünüşünüzün arkasında kalacaktır. Bunu engellemek için etek ve
pantolonlarınızda koyu renkleri ve klasik olanı tercih etmeniz en uygunu
olacaktır.
Müşterilerin
ve yöneticilerin hem fikir olduğu bir nokta vardır. Klasiğin yerini hiçbir şeyin tutmadığı. Bu nedenle, en
azından önemli iş görüşmelerinde kullanılmak üzere dolabınızda etek-ceket veya
pantolon-ceket takımlar bulundurmayı ihmal etmeyin.
İş
yerinize giderken düz ve rahat bir ayakkabı tercih edebilirsiniz. Ama
işyerinizde biraz topuğa mutlaka ihtiyacınız olacaktır. Zira topuklar, en sade
kıyafete bile güçlü ve şık bir hava katabiliyorlar.
Ne
giyeceğinizi bilmediğiniz sabahlarda tek parça giysiler hayat kurtarıcı
olacaktır. Özellikle gömlek havasındaki önden düğmeli elbiseler hemen tüm
işverenler ve müşteriler için ”güven veren” giysilerdir. Hem aşırı ciddi değil
hem de profesyoneldir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder