At;
Türk, Moğol ve Altay halk kültüründe, halk inancında ve mitolojilerinde kutlu bir
hayvan olarak adlandırılır. Atın rüzgardan yaratıldığına inanılır. Böylece
rüzgarın gücü ve hızı ata geçmiştir. Ev yapılırken en büyük direğe veya çadırın
orta direğine at kanı veya at sütü sürülür. Dağ, orman ve ateş ruhlarına dua
edilirken kırmızı at yelesi kullanılır.
Atların
bulunduğu her ülkede at nalı da uğurlu olarak kabul edilir. Bu nedenle, her
çağda, her ülkede batıl inançların içinde en yaygın ve güçlüsü olmuştur. Demir
yeryüzünde keşfedildiği zaman insanlar onun Tanrılar tarafından, büyücüler ve
şeytana karşı gönderilmiş bir güç olduğuna inanırlardı. Ayrıca eski çağlarda
‘U’ şeklinin de özel bir anlamı vardı. Ay’ın hilal konumuna benzer şekliyle
bolluğu, iyi talihi ve koruyucu gücü temsil ediyordu.Bu nedenle at nalı kapıya
gelişigüzel asılmaz. Kapının tam üzerinde ve uçları yukarı bakacak şekilde
olmalıdır ki iyi şans uçlarından aşağı süzülüp gitmesin.
Yeni sezonda sık sık görmeye başlayacağımız at
figürleri de tasarımcılar tarafından yeniden tasarlanıyor ve her türden
kıyafette konuluyor. İster elbise ister bir aksesuar olsun fark etmez bu kış
hemen her yerde bu figüre rastlayacağız. Atların gücü ve rüzgarda uçuşan yeleleri
bize de uğur getirip bundan sonra at nalları ile bolluk ve iyiliği yanımızda
hissedeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder