25 Mayıs 2013 Cumartesi

UYLUK KEMİĞİNDEN EYFEL KULESİNE !










Gülme, koşma, yürüme, oturma, kalkma, ayakta durma, yazı yazma. Her insan bu işlemleri kemikleri sayesinde yapar. Kemikleri sayesinde yürür, yine onlar sayesinde ayakta durur. İnsan bedeninin çatısı 206 tane sert parçanın bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Bu parçalar adeta bir yap-boz oyununun parçaları gibi birbirlerine tam olarak uydurulmuş ve belirli uçlardan birbirlerine tutturulmuştur.

İnsan vücudundaki kemiklerin sahip oldukları özellik, insanların meydana getirdiği inşaat yapılarına da örnek olmuştur. Mesela Eyfel Kulesi'nin mimarı olan Maurice Koehlin, ünlü kulenin projesini çizerken, vücudun en hafif ve dirençli kemiği olan uyluk kemiğinden etkilenmiştir. Boru şeklinde, ancak içi iğli bir yapıya sahip olan uyluk kemiğindeki bu yapı, kemiklere esneklik ve hafiflik kazandırırken, sağlamlıklarından da hiçbir şey kaybettirmez. Aynı şekilde yapılan Eyfel Kulesi de bu nedenle kendinden havalandırmalı sarsılmaz bir mimariye sahip olmuştur. Bu tasarım sayesinde kule hem sarsılmaz bir özellik kazanmış hem de havalandırma problemini ortadan kaldırmıştır

 

Hiç yorum yok: